27 Nisan 2015 Pazartesi

Karanlığın Maskotu


Karanlığın Maskotu
Özenme çevrende yaşanan her olaya dostum seni de kandırırlar alırlar
Karanlık dünyaya gelen her insan vahşi oldu farkındalık azaldı ruh teslim oldu şeytana
Önce kula kulluk sonra şeytana kulluk edenlerle doldu bu dünya oysa ne güzeldir Allah yolunda olmak
Ecel gelmeden alnına yediğin damga, şeytanın boynuna geçirdiği tasma ecele bir adım daha
Kanma, maddelerin tesiri altında adaleti arama, bilinçaltını satıp robotlaşma

Maddeyi çekip  9 mmlik caliber ile gezenler ile dolu bir şehrin içerisindesin fark et
Ruhu bedenden ayıran static astral seyahat kimin oyunudur sorgula
Korktuğun çift boynuzlu azazelin maskotu olan insanlardan sen olma
Kimin gücü yetebilir ki Allah'ın kudretine? 
Senin kullanma klavuzun Kur'an-ı Kerim, kendini ordan tanı

Canlı cenazenin içerisinde bir beden, kafatasında saat mekanizması
İnsanoğlu yanıldı ve kandırıldı bu kirli oyunun artık o kuklası
Ne çabuk unutuldu 21 Aralık vakası ?
Sen çoğu zaman vesveselerle kandırıldın
Sözlerimde bir hayr var hayrı şerde sakladım
Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , ,

16 Ekim 2014 Perşembe

Gri Gökyüzünü Anımsatan Dokunuşlar




Kime ne anlatmaya çalışsam her ortamda yanlış anlaşılan adam oldum. Ya anlamak istemediler ya da kulp buldular. Ya kendilerine benzetmek istediler ya da yönetmek istediler. Kime değer versem, kim için çabalasam beni kullandığını, onun emrinde olduğumu sandı. İnsanlık çok yanıldı. Ya kapasiteleri yetmedi insanlığa ya da insanlıktan çok uzaktılar.




- Bazen öyle bir an geliyor ki çok özlüyorsun. Kokusunu, gülüşünü, bakışını, masumiyetini her şeyini özlüyosun. Sol yanın bir garip oluyor. Seni sensizliği ile imtihan etmesine anlamlar yüklemeye çalışıyorsun. Bu duyguyu ne zaman yaşayacağın hiç belli olmuyor, bazen bilmediğin bir mahallenin kaldırımda yürürken önünde giden kızın parfüm kokusu uyandırıyor bu duyguyu, bazen de gecenin bilmem kaçında bir müzik eşlik ediyor duygularına. Ona gitmek istiyosun, koşarak hemde. Ama o başkaları ile mutlu oluyor, gidemiyosun. Bazen kalkıyosun duygularını paylaşmak için dert ortağı arıyosun, bulamıyosun. Bulsan ne olacak ki? Duygularını dindirecek mi? Biliyosun işte, seziyosun hiçbir şeyin seni iyileştiremeyeceğini...



Aşk, bizim için gökkuşağıydı; Sanırım renk körü olduk...


Her insanın benliğini taşıyan bir cümle vardır. Lakin ya öznesi eksiktir ya da yüklemi yoktur.

Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

21 Şubat 2014 Cuma

Kalemimden Sözler

     Öncelikle herkese mutlu günler dilerim. Uzun zamandır buraya blog yayını yapmıyordum lâkin yayın yapmama rağmen günde min 29 ziyaretci olması beni mutlu etti, bütün gönül dostlarıma teşekkür ederim. Bu süreç içerisinde kısa sözler yazdım, sosyal medyada bazılarını paylaştım ve görüyorum ki paylaştıklarım çoğalmış, diğer sitelerde de yayımlanmış. Bu beni gerçekten sevindirdi, paylaşan, bana özel mesaj gönderip sözleri sevdiğini söyleyen veyahut eleştiren bütün dostlarıma tekrar teşekkür ederim. Kalemimden yazdığım o sözler;



-Asıl sorun neydi biliyomusun? Ben ölümü cebimde taşırken sen benden ölümsüz olmamı istedin.


-Sen beni çok yanlış anlamışsın be sevdiğim... Ben sana giderken "kendine iyi bak" demiştim, "başkalarına iyi bak" dememiştim. 


-Daha benim sana söylecek çok cümlelerim var. O cümlelerimi kefenleyip satırlarıma gömmemi isteme benden... 


-Her insan fark etmemeli, gittikten sonra bilinen kıymeti.


-Can sıkıntısı değildir bu, bu bir zamanlar terk edilmişliğin verdiği yalnızlık hissidir.


-Bazen sadece hıçkıra hıçkıra ona gitme demek istersin ama sadece istersin.


-Ben tek bir mesajına hasret kaldığım kızı anarken, başkaları anında mesaj atmıyor diye annesini anıyorlar.


-Sanma kendini saltanat kurdun, sanma beni kukla oldum. Öyle bir giderim ki; ferman olur.


-Her bakışıyla ölümü hissettiriyordu bana, korkuyordum onu tek bırakmaktan. Nerden bilebilirdim ki yaşarken, ölümü tattıracağını. 


-Konuşmak için uyumadığım insan ‘yatıyorum iyi geceler’ deyince nasıl bozulmuştum ama. İyi bozulmuştum aslında. Düşününce daha iyi bozulmuştum. Ben yavaş yavaş bozuluyorum galiba :)


-Benim yaşadığım hayatı, başkaları rüyalarında kabus olarak görüp etkileniyorlar. Oysa ben o kabusun tam içindeyim sadece fark eden yok.


-Kavgalar özür dileyince değil, özleyince geçer.


-Ben aslında sadece sev istemiştim. Sen ise sadece gitmeyi istemiştin. Bu kadardık işte biz, ben alınan nefesi isterken sen verilen nefes olmak istedin.


-Gözlerin diyorum ;Sandığım kadarda güzel değilmiş , Başkasına baktığın zaman anladım.


-Bana yapamazsın dedikleri ne varsa; Haddinden fazlasıyla yaptım, hiç çekinmeden! 


-Biliyormusun ey sevgili, insanların şarkılara neden "parça" dediklerini? Ben biliyorum, insanların eksik yanlarını tamamladığı için şarkılara "parça" diyorlar ve ben seni o parçalar ile tamamlayamıyorum.

Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

6 Aralık 2013 Cuma

Hayallerini Yarına Erteleyenlere İthafen


Gözleri yalan söylerken hiç gördünüz mü, sadece sözler mi yalan söylüyor sanıyorsunuz?
Peki, size kalp dahi yalan söyler desem? Yok artık diye serzenişlerinizi duyar gibiyim.
Egonuzu sarsmak istemem ama şahit oldum buna bir defa.
O zaman o kalbi yalan söyleyenlerin, dilleri kalplerine ihanet etmiş olmuyor mu?
Kalbimin tam içindesin derken kalbine bile bizleri koymayanlara şahit olmadınız mı? 
Aşkı, sefayı bırakın şimdi, kaç kişi cefa için sevmedi ki? Adına platonik denilen bu cefalı aşkı kaç kişi yaşamadı ki?
Boş yere o beyinlerinizi yormayın, yoranlara deli yormayanlara cool dediler.
Peki o zaman kaç kişi cool olmak için karakterini sattı? Hadi şimdi biraz dürüst olun, içinizden kendinize söyleyin bunu yapmaya cesaretiniz olsun. Cool olmak için karakterinizi satmak istemediniz mi? 
Hayallerini yarına erteleyenlere sesleniyorum, hayaliniz sizi tamamlarken neden hayalleriniz bir aşk uğruna harcandı ki? 
Beyin lobileri sadece kızlar için çalışanlara bu sözlerim, yeni bir kıyafet aldığınız da neden ilk kızların dikkatini çekeceğini düşünüyorsunuz? Oysa önce kendinize saygınız olması gerektiğini unuttunuz mu?

Ya o karşılıksız aşk veya sevgi yok diye arada gezinen şahıslar, hiç aile sevgisini, arkadaş sevgisini ya da sizin karşılıksız platonik aşık olduğunuz sevgiyi tatmadınız mı?
Neden yalanlarımız hayalleri anlatırken, hayallerimiz yalanlarımızın esiri olsun ki?
Hayallerinizi gerçekleştiremeyecek kadar pasif konuma düşmenizi sağlayan çevreden kurtulmak varken niye daha fazla çevreye karışırız ki?

Sorularla sizleri sıkmaya mı başladım? Yoksa tam aksine çaresizliğinizi yüzünüze vurduğum için okumak zor mu geldi?

Bunları size yazan benim de sizden farkım yok aslında, tek farkım hayallerimi umutlarıma sattım. Hayallerim yok umutlarım var. 
Kaftan biçmeye gerek yok, özet olarak siz keşke ilerde ... olsam derken ben olabilirim diyorum.
Zekası ileri çalışanlar, beni köşeye sıkıştırmak için kaç umudunu gerçekleştirdin neydin ne oldun gibi sorularla gelmeyin bana, umutlarım düşlerimde eş orantılı.

Bugün sen, evet sen, kendini değiştiremeyecek kadar ve geliştiremeyecek kadar pasif ve bir o kadar da basit birimisin? Hayır diyeceğini tahmin ediyorum, hangi insan kötü eleştiriyi kaldırabilmiş ki...

Daha konuşmasını dahi bilmeyen, kendini anlatamayan, saygı nedir bilmeyen insanlar bile patavatsızlığı sayesinde, dobralığı sayesinde saygı duyulan birisi olmadı mı? Peki sen niye kendini kısıtlarsın, sen niye çevreyi düşünürsün? 

Ne kadar yazsam da, yirmi dokuz harfi sizler için bir araya getirsem de çok iyi biliyorum ki maximum bir saat sonra unutacaksınız. Ama en azından şunu unutmayın;
 milyonlarca insanlar arasından sizi sadece iki kişi benliğinizle kabul eder. Birincisi siz yani kendiniz diğeri ise ailenizdir. Diğerlerine ne yapsanızda yararlanamazsınız. Boşa kürek çekip hayallerinizi kağıttan gemiler ile yapmayın... Kağıttan gemilerinizin batışını izlerken sol yanınıza söz dinletemezsiniz..

Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

29 Ekim 2013 Salı

O'na İthafen

O'na İthafen


Konuya nasıl girilir pek bilmem, sadece içimden geçenleri anlatacam, şair değilim, ordan burdan alıntı yapmıyorum, kelimeleri süsleyip sana olan sevgimi anlatamam belki ama sen de bana hak ver, seninle dolup taşan kalbimi nasıl 29 harf ile anlatabilirim ki? Seni seviyorum desem basit kalır, sol yanımın prensesi desem standartlaşır... Ama şunu bilmeni isterim; güneşi gülüşünde doğdurcam. 

Bugüne kadar hayallerimi kullandım, mantık beni çıkmaz sokaklara götürüyordu lakin hayal beni çıkmak istemediğim sokaklara götürüyordu. Bugün mü? Bugün ise hayal ve kalbimin sesini dinliyorum.
Kalbim senin sokaklarına çıkıyor ve hayalgücü ise bizim dünyamızı yansıtıyor. Sana karşı bu yazılanları sakın basit sanma çünkü her bir kelimesine dahi dakikalarca düşündüm, sana yazılan bu yazıları yalan da sanma çünkü kalbim dilime hiçbir zaman ihanet etmedi. Sen bu basitleştirilmiş zaman dilimini öznelleştiren ve özelleştirensin. 
Şimdi herkesin anlayabileceği basitleştirilmiş bir dille haykırıyorum sana; Seni Seviyorum...
Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , ,

Yalan Hayata İnat Sadece Sen

Yalan Hayata İnat Sadece Sen


Beni yaksınlar, öldürsünler yok etsinler, bitirsinler. 
Sonra tekrar başlayım bu yalan dünyaya tek bir gerçekle, senle. 
Tekrar gözümü açayım, yalan insanlara inat yalansız sevdamla.
Çeksin vursunlar beni, toprağa karışıyım içimde sen olan kalbimle. 
Mutluluğu hapsetsinler kalbime, kalbimin zindanlarında senle birlikte.
Özlemi hissettirsinler, aşkı sevdayı sadece sana hasret geleceğimle.
Anlarmısın o zaman sana olan sevdamı yoksa tekrar mı sorarsın sana olan sevgimi?
İncele, gör kalbimi ama şüpheleme bendeki sana olan düşüncelerimi.
Her insan fark etmemeli, gittikten sonra bilinen kıymeti.
Sen önce fark et benim için olan kıymetini ve değerini.
O zaman anlarsın sana karşı beslenen bu sevgiyi.
Her hecemde belirttim ya sevdiğim, yok senden daha değerlisi
Sadece seni seviyorum ben, önemli mi gerisi?
Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Kendimi Sensizliğe Hapsettim (Full)

Yine satırlarımda sen varsın. Aklıma geliyorsun her yeni bir güne başlarken. Bilmem duyuyormusun ama sensizliğe haykıyorum her bir yeni günümde. Gözlerin geliyor aklıma, omzuma yatışın geliyor aklıma. Unutamıyorum! Rüyalarımdasen oluyorsun. Önce sarılıyorum sana, elini tutuyorum. Hiç bırakmayacak gibi. Sonra soruyorum sana! Neden bittik? Neden bitirdin? Hayata karşı durmayı öğreten, asla vazgeçme diyen sen değilmiydin? Benden neden vazgeçtin? Neydi seni vazgeçiren? Bir başka bedenmiydi? Yoksa paramıydı? Bizi bizden alan neydi sevdiğim? Biz kelimesinden nefret ettirecek kadar uzaklaştıracak şey neydi?

Şimdi mutlumusun başkalarıyla?  Benim sevebildiğim kadar seviyor mu? Hani hatırlıyormusun bir kış akşamıydı, bana "sen olmazsan ben olmam" demiştin. Şimdi soruyorum sana ben yokum, sen neden varsın hala? Neden sol yanımdasın hala? Senden sonra çok değiştim ama. Artık her insana güvenmiyorum mesela, eskisi gibi içten gülemiyorum. Gülüşlerimi çaldın benden. Beni, benliğimden çaldın. Zor geliyor, bir zamanlar hayatımsın diye bana derdin. Şimdi kimlere diyosun bilmiyorum ama çok zor geliyor. 

Senin adına yazılacak, söylenecek cümlelerim vardı benim. Şimdi ne yaptım biliyomusun sevdiğim? O cümleleri kefenleyip dizelerime gömdüm. Antipatik cümlelerin esiri oldum lan! Ama sen nerden bileceksin ki... Sana yazılan her bir cümleyi anlayamamıştın ki sen... Oysa ben her bir kelimesine dahi saatlerce düşünürdüm.

Şimdi yine gitmeyecem diye kimleri kandırıyorsun bilmiyorum ama  bir zamanlar asla gitmeyecem deyip çekip gittiğin, yarım bıraktığın beni soracak olursan iyiyim ben. Çok iyiyim hatta ve yine sana yazılan cümlelerimi kefenleyip, dizelerime gömüp gideceğim. Sonrası mı? İnzivaya çekilmiş bir bedenle acılarıma hoşgeldin diyeceğim, hoşgeldin safa geldin...


Çağlayan Boztepe

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , ,

19 Temmuz 2013 Cuma

Unutabilmeyi Becerebilmiş miyim?



Seni unuttum, 
Gittim en yakın bir marketten tablorene aldım. Normalde sevmem çikolata, ama almak istedim işte. İçinden badem çıktı, çok değişik bir tadı var, herkese öneririm 2 lira sudan ucuz.
Su demişken, bu ay gene çok geldi su faturası. Hayır anlamıyorum, sanki seracılık yapıyoruz. Her ay 63 lira da ödenmez ki. İçim yandı içim.
Yandı demişken, az önce haberlerde duydum. 3 katlı bir ev tamamen yanmış gene, söylerken şehri ve semt adını söylediler. Size çok yakın olduğunu anladım, dikkat et kendine olur mu.
Dikkat et, çünkü hava çok soğuk. Sıkı giyin, öyle dışarı çık eğer illa çıkacaksan. Benim yolladığım atkıyı da tak, tabi eğer çöpe atmadıysan. Neyse, sen zaten dışarı çıkmazsın bilirim seni. Gecenin bu saatinde evinde olursun. Evinde otur geç sobanın karşısına sıcacık.
Soba demişken, kömür fiyatlarından bahsettim mi sana ben? Neyse, ne sen sormuş ol, ne ben anlatmış olayım. En iyisi televizyon izle sen. Ayrılık dizilerine bak özellikle, sen seversin. Hani şöyle, çok mutlular iken, birden bire ayrılanlara bak. Sonrada 'aynı ben' deyip kendini kutla hadi.
Kutla dedim de, bak sormayı unuttum. Yılbaşında neredeydin? Ne yaptınız ?, kiminle 10 dan geriye doğru saydınız? Ne hediyeler aldılar sana. Çinkoda gene kaybettin değil mi? Hiç bilmiyorsun oynamayı. Ayrıca kızma ama, Noel (babayı) gördün mü? Söylemeyi unuttum, bu senede çıkmadı dimi, amorti bile.
Merak etme ve üzülme banada çıkmadı zaten. Dedikleri doğruymuş, gene ne aşkta ne de kumarda kazanamadık.. Kim bilir, hangi zengin işadamının göbekli oğluna çıkmıştır, o da hangi para yiyici hatunlarla yer bunu ikimizde bilemeyiz.
Neyse zenginin parası, bizim çenemizi yorar. En iyisi biz konumuza dönelim.Burada ol olurmu , daha anlatacaklarım var sana..
Sahi, onada zam geldi dimi, Bir şey soracağım sana,
'unut beni demiştin' becerebilmiş miyim?

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

24 Aralık 2012 Pazartesi

Olmaktan Korktuğum Yerdeyim




Saat bir gece yarısı. Sokaklarda kimseler yok benden başka...Bir de sokak lambalarının ışığında beliren gölgem.. Yalnızım. Yalnızım yine bu gece. Bir elim cebimde,  bir elimde sigara. Üstüm başım darmadağınık. 

Gece soğuk. Ölüm soğuğu sanki. Bir köşede parlayan gözleriyle minik bir kedi kıvrılmış soğuktan,  yatıyor. Usulca geçiyorum yanından,  o da geçmiş kendinden ki umursamıyor bile ayak seslerimi...

Bu gece yıldızlarda görünmnüyor. Karanlığa bürünmüş bütün şehir sanki. Tek tük ışığı yanan evlerden şen şakrak gülüşmeler geliyor kulağıma. İç çekiyorum. Yürüyorum...

Sigaramdan son bir nefes daha çekip gecenin karanlığına üflüyorum dumanını. adımlarım ağırlaşıyor. Sahi,  nereye gidiyorum ben. Bilmiyorum...

Sen bu karanlık gecede yine aklımdasın. Esen rüzgarda senin nefesini hissediyorum sanki. Dudaklarımda hala ıslaklığın. Gözlerim sanki köşebaşından çıkacakmışsın gibi seni gözlüyor hala. 

Dilimde bir şarkı var,  mırıldanıyorum gece boyunca,  hani ilk tanıştığımızda yazmıştın ya kalbime.. Hala o şarkıyı dinliyorum ben,  ve hala o ilk günlerin sıcaklığı var bende. Ama sen yoksun...

Belki de seni bu denli ulaşılmaz yapan bendim. Ve aslında ulaşılmaz olan sana olan aşkımın büyüklüğüydü. Kendimi bu yüzden kaybettim böylesine belki de... Belki de sen aslında yoktun,  aşk vardı sadece...

Ellerim üşüyor. Ayaklarım üşüyor. Yüzüm buz tutmuş sanki. Ama kimin umrunda yanımda sen olmayınca...

Gecenin koyusunda kaybolurken adımlarım dilimde hala aynı mısralar...

Ben, ben varya sevdiğim ben kendimi arıyorken  olmaktan korktuğum yerdeyim.. Sendeyim.. 

Al beni.. Ne yaparsan yap...

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , ,

22 Kasım 2012 Perşembe

Sen Çok Değiştin Kadın!




Sen çok başkaydın.. 
Diğerleri gibi utanmaz değildin 
Başka yüzler görünce başını öne eğerdin 
Sen onlar gibi değildin.. 

Bir gün onla bir gün başkasıyla gezmezdin 
Seni o kişiliksizlerden ayıran başka bir sen vardı! 
Gözlerime bakmaya utanırdın 
Hayallerinde hep biz vardık.. 

Çok değiştin.. 
Sen çok değiştin kadın! 
Önce verdiğin umutları sildin 
Sonra hayallerimizi sildin.. 

Sen çok değiştin sevdiğim 
Bizi silecek kadar değiştin 
Hayallerini satacak kadar değiştin! 
Biz kelimesinden nefret ettirecek kadar değiştin! 

İlkbahar mevsiminde Sonbahar'ı yaşadık 
Önce yavaş yavaş solduk 
Gerçek rengimizi kaybettik 
Sonra en küçük rüzgarda döküldük.. 

Etiketler: , , , , , , , , , , ,